ÇOCUĞUNUZ OKULA HAZIR MI?

Hazırlayan: Suna Polat M.A. Uzman Psikolog – Aile Terapisti

Çocuğunuzun okula hazır olup olmadığını merak ediyorsanız aşağıdaki yazıyı okuyun. Çocukların mutlu,dengeli,özgüveni yüksek,üretken bireyler olarak yetişmelerinde okul yaşantılarının etkisi çok önemlidir. Yapılan araştırmalar; okula başlamaya ve öğrenmeye hazır olan çocukların okul hayatında daha mutlu, uyumlu ve başarılı olduklarını göstermiştir.

Çocuğun okula hazır olması; fiziksel, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim alanlarında yaşına uygun şekilde desteklenmesi ile yakından ilgilidir. Özellikle yaşamın ilk 5 yılında çocuğun güven ve sevgi duyduğu bir ev ortamında bulunması, merak ettiği şeyleri öğrenebilmesi için olanaklar sunulması gelişimini olumlu yönde destekler. Anne ve babalar çocukları için uygun bir öğrenme ortamı yaratmak, onları soru sormaya, öğrenmeye ve keşfetmeye teşvik etmek için pek çok şey yapabilirler. Çocuklarının okula uyum sağlamalarında ve başarılı olmalarında rol oynamak isteyen ana-babalar, işe çocuklarının özelliklerini iyi tanımak, okula başlayan çocuklarda ne gibi özelliklerin önemli olduğunu öğrenmekle başlayabilirler.
Çocukların okul hayatında mutlu, başarılı ve uyumlu olmalarında önemli rol oynayan özellikler 5 temel alanda incelenebilir:

1)Fiziksel sağlık ve motor gelişim:
Bu alan çocuğun genel sağlık durumu ile ilgilidir. Ayrıca, ince-motor gelişim olarak adlandırılan baş ve işaret parmağının etkin kullanımı ile kaba-motor gelişim olarak adlandırılan yürüme, tırmanma, top oynama gibi beceriler bu alanda yer alırlar.

Okula başlayan çocukların genel sağlık durumlarının iyi olması; akademik, sosyal ve duygusal gelişimlerini olumlu yönde etkiler. Çok sık hastalanan çocuklar, okula uyumda güçlük yaşayabilirler. Bu nedenle, okula başlayacak olan çocukların okula başlamadan önce genel bir sağlık kontrolünden geçmeleri yararlı olur.
Okula başlayan çocukların, yazı yazmayı öğrenmelerinde ince-motor gelişimin çok önemli bir rolü vardır. İnce-motor gelişimi yaşından beklenen düzeyin altında olan çocuklar; özellikle yazı yazarken, resim çizerken, makas kullanırken, takma,çıkartma,çekme,yapıştırma gibi aktivitelerin gerektirdiği oyunları oynarken zorluk çekebilir ve desteğe ihtiyaç duyabilirler. Bu nedenle; okula başlayan çocuklarda ince-motor gelişim düzeyinin değerlendirilmesi ,gerekiyorsa bu alanı destekleyici yönde çalışmalar yapmak çok önemlidir.

Çocuğumuzun ince-motor gelişiminin yaşına uygun olup olmadığına nasıl karar verebiliriz?
Aşağıdaki listede, okula başlayan çocuklarda ince-motor gelişim açısından kazanmış olmaları gereken becerileri bulacaksınız.

İNCE-MOTOR GELİŞİMİ OKULA BAŞLAMAYA UYGUN OLAN ÇOCUKLAR

·  Bağımsız giyinebilir ve soyunabilirler

·  Bağımsız temizliklerini yapabilirler

·  Dökmeden, çatal bıçak kullanarak yemeklerinin tamamını kendi başlarına yiyebilirler

·  İnsan resmini eksiksiz çizebilirler

·  İsimlerini yazabilirler

·  Bazı şekilleri ve harfleri kopyalayabilirler

·  Sayıları yazabilirler

·  Makasla bir şekli kesip çıkarabilirler

·  Düğme ilikleyebilir, fermuar çekebilirler

Yukarıda listelenen maddeleri yapmakta zorlanan çocukların, ince-motor gelişimleri yaşıtlarından daha geri olabilir. Anne-babalar evde yapacakları bazı çalışmalarla çocuklarının ince-motor gelişimlerini destekleyebilirler. İşte size evde uygulamanız için birkaç öneri:

·  Çocuğunuza kendi işlerini kendi yapabilmesi için fırsat verin. Özellikle kendi başına giyinmesini ve soyunmasını, düğmelerini iliklemesini ,fermuarını çekmesini, yemeğini çatal-bıçak kullanarak kendi başına yemesini, temizliğini kendisinin yapmasını destekleyin .

·  Kağıt ve makas kullanılan aktivitelere ağırlık verin. Örneğin çocuğunuzdan gazetede gördüğünüz bir ilanı ya da hoşuna giden bir resmi kesmesini isteyebilirsiniz. Piyasada bulunan kesme ve yapıştırma kitapların yararlanabilirsiniz. Değişik renkte kartonları kullanarak birlikte çeşitli şekiller (ev,okul,gemi,uçak,uzay yaratığı vb.) üretebilirsiniz. Bu tür çalışmaların çocuğun ince-motor gelişiminin yanı sıra dikkat süresini geliştirmeye ve yaratıcılığına da katkısı olacaktır.

·  Baş ve işaret parmağını kullanabileceği oyunlar yaratabilirsiniz. Örneğin çamaşır asmak için kullanılan renkli mandalları bir sepete doldurun. Daha sonra “en çok mandalı ipe takabilen kazansın” oyunu oynayın. Çocuğunuzun mandalları saymasını ve kimin daha çok mandal takabildiğini bulmasını isteyin. Bu oyunda da ince-motor gelişimin yanı sıra sayı kavramını desteklemiş olursunuz.

·  Piyasada bulunan çizgi çalışmalarını içeren kitapları kullanmanız yararlı olur. Her gün 10-15 dakika bu kitaplardan seçtiğiniz birkaç sayfayı birlikte tamamlayın. Bu tür çalışmalar; çocuğunuzun aynı zamanda başladığı bir işi bitirmesine de yardımcı olur.

KABA MOTOR GELİŞİMİ OKULA BAŞLAMAYA UYGUN OLAN ÇOCUKLAR…

·  Dengeli bir biçimde yön değiştirerek koşabilirler

·  Yüksek bir yere tırmanıp atlayabilirler

·  Topu yerde zıplatabilirler

·  Topu ayakları ile sürebilirler

·  Tek elle topu ileri doğru atabilirler

·  Tek ayak üzerinde birkaç kez sıçrayabilirler

·  2 ve 3 tekerlekli bisiklete binebilirler

Bu maddelerde zorlanan çocuklar, sadece oyun becerisinde değil, sosyal becerilerde de yaşıtlarından daha geride kalabilir ve sorunlar yaşayabilirler.
Çocuğunuzun kaba-motor gelişimini destekleyebilmek için;

·  İp atlama, bisiklete binme, top oynama, kaydırağa tırmanma gibi oyunları oynayabilmesi için fırsatlar yaratın.

·  Akranları ile sık sık birlikte olmasını sağlayın

·  Basketbol, futbol,voleybol, yakalamaca,köşe-kapmaca gibi oyunları birlikte oynayın. Hem sizinle birlikte vakit geçirmiş olur, hem de motor koordinasyonunu desteklemiş olursunuz.

2) Sosyal ve Duygusal gelişim
Sosyal ve duygusal gelişim, çocuğun okuldaki uyumunu, mutluluğunu, başarısını etkileyen önemli bir faktördür.

SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİMİ OKULA BAŞLAMAYA UYGUN OLAN ÇOCUKLAR…

·  Ana-babaya aşırı bağımlı değildirler

·  Okula istekli gelirler

·  Arkadaşları ile yaşadıkları sorunlarla baş edebilirler

·  Empati kurabilirler

·  Akranları ile pozitif ilişki içerisindedirler

·  Sınıf içinde yalnız değildirler, oyun arkadaşı olarak tercih edilen çocuklardır

·  Arkadaşları tarafından kabul görürler

·  Sorumluluk alabilirler

·  Kendilerini uygun bir biçimde koruyabilirler

·  Kızgınlık, üzüntü gibi duygularını diğerlerine zarar vermeden ifade edebilirler

·  Sınıf içi tartışmalara katılabilir, fikirlerini aktarabilirler

·  Okuldaki kuralların ve sınırların farkındadırlar ve uyum gösterirler.

Çocuğunuzun duygusal ve sosyal gelişimini desteklemek için:

·  Çocuğunuzu iyi tanıyın, güçlü ve zayıf yönlerini objektif olarak değerlendirmeye çalışın.

·  Beklentilerinizi çocuğunuzun özelliklerine göre belirleyin. Unutmayın; çocuğunuzdan yapabileceğinden daha fazla ya da az şeyler beklerseniz onun kendine olan güvenini kaybetmesine neden olabilirsiniz.

·  İyi yapabildiği şeyler konusunda ödüllendirin, yapamadığını fark ettiğiniz şeylerde yol gösterin, nasıl yapabileceğine birlikte karar verin, destek olun, yeniden denemesi için teşvik edin.

·  Yaşına uygun sorumluluklar verin, bu sorumlulukları yerine getirip getirmediğini takip edin. Sorumlulukları yerine getirmediğinde öncelikle bu sorumluluğun yaşına ve özelliklerine uygun olup olmadığından bir kez daha emin olun. Daha sonra beklentinizi açık bir şekilde ortaya koyun ve nasıl yapabileceğini birlikte tartışarak karar verin.

·  Duygu ve düşüncelerini açıkça ifade edebilmesi için destekleyin, örnek olun.

3) Dil gelişimi:
Dil gelişimi yaşına uygun olan çocuklar, okul hayatında daha başarılı olurlar. Ayrıca; dil gelişim düzeyi kadar, dilin özellikle akran ilişkilerinde ne kadar etkin kullanıldığı da önemli bir faktördür.

DİL GELİŞİMİ OKULA BAŞLAMAYA UYGUN OLAN ÇOCUKLAR…

·  Duygu ve düşüncelerini anlaşılır ve akıcı bir biçimde aktarabilirler.

·  Bir hikaye ya da masalı baştan sona anlatabilirler

·  Karşılıklı sohbet edebilirler

·  Benzer ve zıt kavramları kullanırlar

·  Soru sorarlar

Çocuğunuzun dil gelişimini desteklemek için;

·  Çocuğunuzla bol bol konuşmak için “henüz erken! Nasıl olsa beni anlamaz!” demeyin. Onunla ne kadar erken konuşmaya başlarsanız, o kadar yararlı olur. Küçük bebekler için kendileri ile konuşan annelerinin sesini dinlemeleri, onu gözleri ile takip etmeleri, onun kendisi için konuşmasını beklemeleri kadar yararlı bir şey yoktur!

·  Çocuğunuzla “birlikte” kitap okuyun. Bunu bir alışkanlık haline getirin.

·  Televizyon izleme süresini mümkün olduğu kadar kısaltın. Televizyon izleyecekseniz, çocuğunuza uygun olan programı siz belirleyin ve mutlaka birlikte izleyin. Çocuğunuzu saatler boyu televizyonun karşısında yalnız başına bırakmayın! Dil gelişimi kadar sosyal gelişimini de olumsuz yönde etkilemiş olursunuz.

·  Sorular sorun, sorularına cevap verin

·  Hikaye anlatın,daha sonra anlattığınız hikaye ile ilgili soru sorun.

·  Onun size bir hikaye anlatmasını isteyin.

·  Bildiği bir masalın sonunu değiştirerek anlatın. Sonra sizde ondan bildiği bir hikayenin sonunu istediği gibi değiştirerek anlatmasını isteyin.

·  Onunla konuşurken benzer ve zıt kavramları, sayısal kavramları bol bol kullanın.Örneğin: Babanın kırmızı kalın kitabının üstündeki gözlük, elindeki simidin yarısı, dolabın en alt çekmecesi, masanın yanındaki büyük kutunun içinde gibi.

4)Öğrenmeye Karşı Tutum:
Her bireyin öğrenmeye karşı olan tutumu, öğrenme merakı, öğrenme tarzı bir diğerinden farklıdır. Okula başlayan çocukların;

·  öğrenmeye meraklı olmaları,

·  yeni şeyler öğrenmekten keyif almaları,

·  öğrendiklerini başkaları ile paylaşmaktan hoşlanmaları,

·  çevrelerinde gördükleri şeyler ile ilgili sorular sormaları ve fikir yürütmeler,

·  öğrenmek için çaba göstermeleri onların okula başlamaya hazır olduklarının önemli bir göstergesidir.

5) Bilişsel gelişim ve Dikkat Özellikleri
Bilişsel gelişim ve dikkat özellikleri çocuğun daha çok akademik başarısını etkileyen faktörlerdir. Bilişsel gelişimi yaşına uygun olan çocuklar, öğrenmeye daha açık ve meraklıdırlar, okuldaki akademik çalışmalara daha kolay ve çabuk uyum gösterirler.

BİLİŞSEL GELİŞİMİ OKULA BAŞLAMAYA UYGUN OLAN ÇOCUKLAR…

·  En az 1’den 20’ye kadar ezbere sayabilirler

·  İstenen sayıdaki nesneyi verirler

·  Bir kümedeki nesneleri dokunarak sayarlar

·  Basit toplama ve çıkartma işlemleri yaparlar

·  Sırası karışık resimleri bir hikaye oluşturacak şekilde sıraya dizerler

·  Dün/bugün/yarın kavramlarını doğru kullanırlar.

·  Modele bakarak üçgen,daire kare çizerler

·  Bir resimde gördükleri en az 4 nesneyi hatırlarlar

·  Zıt ve benzer kavramları doğru ve yerinde kullanır

·  Bir hikayeyi başından sonuna dinler ve ilgili soruları cevaplayabilirler

Okula başlayan çocukların 1/5inde öğrenme ve dikkat sorunları görülür.Öğrenme ve dikkat sorunları, zeka düzeyinden bağımsız olarak çocuğun okuldaki başarısını etkiler. Zeka düzeyi normal veya yüksek olan çocuklarda da öğrenme ve dikkat sorunları görülebilir.

ÖĞRENME VE DİKKAT SORUNU OLAN ÇOCUKLAR…

·  Kapasitelerine göre düşük okul başarısı gösterirler

·  Arkadaş ilişkilerinde sorunlar yaşayabilirler:

·  Arkadaşları tarafından dışlanabilirler

·  Oyundaki kurallara uymada zorluk çekerler

·  Okuldaki kurallara uymada zorluk çekebilirler

·  Sürekli olarak eşyalarını unutabilir, kaybedebilirler

·  Ev ödevi gibi sorumlulukları yerine getirmede zorlanabilirler

·  İlgilerini çeken bir faaliyette(tv, bilgisayar gibi) dikkatlerini sürdürebilirken ,akademik faaliyetlerde dikkatlerini sürdüremezler

·  Başladıkları işi bitiremezler

·  Dinleme becerileri zayıftır, bu nedenle öğretmenin verdiği yönergeleri takip edemezler

·  Diğer çocuklar kadar hızlı ve kolay öğrenemezler

·  Sağ/sol, yukarı/ aşağı gibi kavramları karıştırabilirler

OKUMA YAZMA BECERİSİ İÇİN ÖNEMLİ BİR KAVRAM: FONEMİK FARKINDALIK

Küçük çocuklar, kendiliklerinden konuşulan dili anlama becerisini geliştirirler. Yaşları biraz daha büyüyen ve anaokuluna giden çocuklar; konuşulan dilin sözcüklerden ,bu sözcüklerin ise; birbirini takip eden farklı seslerden (fonem) oluştuğunu fark etmeye başlarlar. Çocukların konuşulan dilin seslerden oluştuğunu fark etmeleri okuma yazma becerisi için çok önemli bir özelliktir. Bir çok araştırma, bazı çocukların okuma-yazmaya geçişte akranlarına göre geride kalmalarının nedeninin bu farkındalığı kazanmamış olmalarına bağlamaktadır. Henüz okuma yazma öğrenmemiş olan çocuklarla fonemik farkındalığı geliştirici çalışmalar yapmak, çocuğun okumayı öğrenmesini kolaylaştırmaktadır.

Fonemik Farkındalığa Yönelik Oyunlar:
” Okul öncesi dönemde, çocuğun dikkatini sözcükleri oluşturan seslere yöneltmek ve bu sesleri fark etmesini sağlamak, okuma yazma becerisini daha kolay kazanmasında yararlı olur. Örneğin; başlangıç sesi birbirinden farklı olan iki sözcük verip, bu sözcüklerin aynı mı yoksa ayrı mı sesle başladığını sorabilirsiniz. ” Resimli kartları kullanarak “aynı sesle başlayan “, ” farklı sesle başlayan” ” b/d/g vb. gibi seslerle başlayan” resimleri bulmasını isteyebilirsiniz. ” Aynı oyunu bitiş sesi ile veya ortadaki sesle de yapabilirsiniz. ” Bir başka eğlenceli oyun, odanın içerisinde aynı sesle başlayan nesneleri bulma oyunu olabilir. ” ayrı sesle başlayan iki nesne bulup getirme oyunu oynayabilirsiniz. ” Bir sözcük söyleyip, bu sözcüğün son sesi ile başlayan başka bir sözcük bulma ve yanıncaya kadar devam etme oyunu oynayabilirsiniz.

ANNE-BABALAR ÇOCUKLARININ OKULA HAZIRLANMALARINA KATKIDA BULUNMAK İÇİN NELER YAPABİLİRLER?

·  Öncelikle çocuğunuzu iyi tanıyın Neleri yapabildiğini, neleri yaparken zorlandığını gözlemleyin.

·  Okula başlayacak olan çocuklarda hangi özelliklerin önemli olduğunu öğrenin ve çocuğunuzu bu özellikler açısından değerlendirin.

·  Özelllikle yılın son çeyreğinde yani Eylül ayından sonra doğan çocuklar için bu değerlendirmeyi yapmak çok önemlidir. Çünkü küçük yaşlardaki çocukların gelişimleri aylar hatta haftalar içerisinde olur. Dolayısı ile Eylül ayından sonra doğmuş olan çocuklar ay farkı ile de olsa gelişimsel olarak yılın ilk aylarında doğan çocuklardan daha geride olabilirler. Bu nedenle diğer çocuklardan daha fazla desteğe ihtiyaç duyabilirler.

·  Eğer çocuğunuzun okula başlaması konusunda kaygı duyuyorsanız, çocuğunuzu akranları ile karşılaştırdığınızda daha farklı olduğunu düşünüyorsanız, anaokulu öğretmeni de benzer kaygıları aktarmışsa, çocuğunuzun bir uzman tarafından okula hazır olup olmadığı konusunda değerlendirilmesi yaralı olur. Bu değerlendirme sonucunda daha doğru bir karar verebilir ve çocuğunuzu hangi konuda, nasıl desteklemeniz gerektiği konusunda bilgi sahibi olursunuz.

·  Çocuğunuzla başlayacağı okul hakkında konuşun. Size okul hakkında sorular sorması için teşvik edin.Okulda katılacağı heyecan verici, keyifli aktivitelerden söz edin. Kendi okul yaşantınız ile ilgili anılarınızı paylaşın. Örneğin okulun ilk günü neler yaşadığınızı, okuldaki ilk gününüzün nasıl geçtiğini anlatabilirsiniz. Çocuklar; ana-babalarının çocukken yaptıkları şeyleri dinlemekten çok keyif alırlar.

·  Okula başlamadan önce çocuğunuzla birlikte odasını düzenleyin, okul ile ilgili malzemelerin alışverişini birlikte yapın, bu malzemeleri birlikte masasına yerleştirin.

·  Her akşam birlikte kitap okumayı alışkanlık haline getirin. Unutmayın, anne ve babaları ile birlikte sesli olarak kitap okuyan çocuklar okumaya daha hazır olurlar.

·  Günün en az 20-30 dakikasını masa başında oturarak herhangi bir faaliyet yapmaya ayırın. Bu faaliyet, resim yapma, resimli bir kitabı inceleme, okula hazırlık kitaplarındaki çalışmaları yapma, makas ve kağıt ile kesme-yapıştırma yapma, bulmaca çözme vb. olabilir.

·  Çocuğunuzu başladığı işi bitirme konusunda teşvik edin. Yaptığı işin kalitesi kadar bitirilmesinin de önemli olduğunu vurgulayın.

·  Tekrarlar yapabilmeleri için fırsat yaratın. Çocuklar yeni öğrenmekte oldukları şeyleri sürekli tekrar ederek pekiştirirler. Böylece öğrendikleri şeyler kalıcı olur ve kolay unutulmaz. Ayrıca yapabildikleri şeyleri tekrar tekrar yapmak onların yeni bir şeyi denemek için ihtiyaç duydukları güveni oluşturmalarına yardımcı olur. Bu nedenle aynı hikayeyi defalarca dinlemek isteyebilir ya da aynı resmi birçok kez çizebilirler.

·  Bütün çocuklar kurallara ve sınırlara ihtiyaç duyarlar. Tutarlı ve sevecen bir disiplin anlayışı ile yetiştirilen çocuklar, hiç sınır konulmayan veya çok fazla sınır koyulan ortamlarda yetiştirilen çocuklardan daha fazla kendilerine güvenli, daha yaratıcı, daha üretken ve daha uyumlu olurlar. Çocuklara onların ihtiyacı kadar sınır koyabilmek için şunlara dikkat etmelisiniz.
1. Çocuklarınıza gereksiz sınırlamalar koymak veya domine etmek yerine etkinliklerini yönlendirmek amacı ile rehberlik edin, yol gösterin.
2. Çocuklarınızdan bir şey yapmalarını isterken nedenini de söyleyin. Örneğin; çocuğunuzun oyuncaklarını toplamasını istiyorsanız ” oyuncaklarını toplamanı istiyorum, çünkü onlara takılıp düşebiliriz” diyebilirsiniz.
3. Eğer çocuğunuz herhangi bir konuda desteğe ihtiyaç duyuyorsa; bunu onun ne söylediğini dinleyerek veya ne hissettiğini anlamaya çalışarak öğrenebilirsiniz. Böylece hem gereksiz yere ona müdahele etmemiş olursunuz, hem de gerçekten desteğe ihtiyaç duyduğunda sizi yanında bulmuş olur.

·  Çocuğunuza sorular sorun ve sorularını cevaplayın. Çocuğunuza özellikle sadece “evet” veya”hayır” ile yanıtlanmayacak sorular yöneltmeye dikkat edin. Örneğin; küçük çocuklar genellikle parkta yürüyüş yaparken yerde gördükleri yaprakları toplamaktan hoşlanırlar. Bu yaprakların nasıl benzer veya nasıl farklı olduklarını sorabilirsiniz. Bu gibi sorular çocukların analitik düşünmelerini nesneleri ve kavramları sınıflandırmalarına yardımcı olur. Bu beceriler okul yaşantısında çok gerekli olan becerilerdir. Ayrıca; “başka neler ağaçta yetişir” gibi bir soru yönelterek, onların bakış açılarını zenginleştirebilir, yaratıcılıklarını destekleyebilirsiniz. Çocuklar size soru sorduklarında ise; hemen yanıtlamak yerine onların bu konuda ne düşündüğünü sorarak düşünmelerini sağlayabilirsiniz. Çocuğunuzun sorduğu sorunun cevabını kitaplara, ansiklopedilere bakarak birlikte araştırabilir, böylece öğrenme meraklarını pekiştirebilirsiniz.

·  Çocuğunuzu yeni arkadaşlar edinmesi için teşvik edin. Yeni arkadaşlıklar kurmak hem sosyal gelişimi destekler, hem de çocuğun farklı kişilerin farklı bakış açılarının olabileceğini öğrenmesine yardımcı olur.

·  Çocuğunuzun evde ne gibi sorumlulukları olduğunu gözden geçirin. Bu sorumluluklar üzerinde zaman zaman konuşun. Gerekirse yaşına ve sınıfına uygun yeni sorumluluklar verin.

·  Kendi işini kendisi yapması konusunda destek verin. Özellikle, yemek yeme,giyinme, temizlik, çanta hazırlama gibi kendisi ile ilgili işleri mutlaka sizin yardımınız olmadan kendi başına yapması için destekleyin Unutmayın, çocuklar ne kadar çok kendi işlerini kendileri yaparlarsa o kadar çok özgüvenleri yüksek olur. Ayrıca; bu tür işleri yapmanın ince-motor becerilerin gelişimine katkısı çok önemlidir.

·  Çocuğunuzla konuşurken sayılarla ilgili temel kavramları fark etmesini sağlayabilirsiniz. Örneğin; kendi boyu ve kardeşinin boyu, kilosu, yaşı gibi özelikleri üzerinde konuşarak, büyük-küçük, uzun-kısa gibi temel matematiksel kavramları günlük yaşamında kullanmasına yardımcı olabilirsiniz.

·  Domino oyunu veya zarlarla oynanan masa başı oyunları hem çocukların dikkat sürelerini geliştirmeleri hem de sayı kavramlarını kullanmaları ve tekrar etmeleri açısından yararlıdır. Çocuklarda hangi özellikler, okula uyumda sorun yaşayabileceklerinin işareti olabilir?

·  Dikkat süresi çok kısa olan çocuklar

·  Yaşıtlarından daha geç konuşmuş olan çocuklar

·  Gelişimsel olarak yavaş gelişen çocuklar

·  Akran ilişkilerinde sorun yaşayan ;arkadaşları tarafından dışlanan çocuklar

·  Anne ve babaya aşırı bağımlı çocuklar

·  Kurallara uyum sağlamada zorlanan çocuklar

·  Sayı,renk, benzer ve zıt kavramlar gibi temel akademik becerileri kazanmakta zorlanan çocuklar

·  İsteklerini ertelemekte zorlanan ve sınır konulduğunda öfke nöbetleri gösteren çocuklar

Eğer anne-baba olarak çocuğunuzun okula başlaması konusunda ciddi kaygılarınız varsa veya anaokulundaki öğretmenleri size bu konudaki endişelerini aktardıysalar vakit geçirmeden bir uzmana başvurarak çocuğunuzun okul olgunluğu açısından değerlendirilmesini istemeniz yararlı olur. Bu değerlendirme sonucunda çocuğunuzun okul olgunluğu açısından desteklenmesi gerektiği ortaya çıkabilir. Uzman; çocuğunuz için bir ev programı hazırlayacak ve bu programı nasıl yürüteceğiniz konusunda sizi yönlendirecektir. Hazırlanan program doğrultusunda çalışma yapmanız, çocuğunuzun okula uyumunu kolaylaştıracaktır. Okula hazır olmadan okula başlayan çocukların okul hayatında başarısız olma riskinin yüksek olduğunu ve bu başarısızlığın onun ileriki yaşamını olumsuz yönde etkileyebileceğini unutmayın!