ÖĞRENME BOZUKLUĞU:OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARINDA OKUL BAŞARISINI ETKİLEYEN ÖNEMLİ BİR SORUN

Suna Polat – Uzman Psikolog Aile Terapisti

Günışığı Çocuk Merkezi-“Çok akıllı bir çocuk ama arkadaşları çoktan okuma yazmayı söktü, bizimki hala okuyamadı!”
– Neden “dere”yi “bere” diye okuyor?
-Sanki yazılanı hep tersinden okuyor “çok” yazıyor ama o “koç” diye okuyor .
-“ 4. sınıfa geldi ama hala bir problemi okuyup çözemiyor , nerede toplayacak,nerede çıkaracak bir türlü bilemiyor.”
-“ Bu çocuk bir garip, haftanın günlerini ,ayların isimlerini hala ezberleyemedi, ama bütün araba markalarını ve özelliklerini ezbere söyleyebiliyor, bu nasıl oluyor,anlayamıyoruz!”
-“Sınıfımda bir çocuk var, belki sınıfın en zeki çocuklarından biri ama okuma yazma işin içine girince sanki diğer çocuklardan çok geride gibi. ”

Yukarıda anne ve babaların ve öğretmenlerin en tipik özellikleri ile tarif ettikleri çocuklar, “Öğrenme Bozukluğu” adı verilen sorunu yaşayan çocuklardır. Bu çocukların en çarpıcı özellikleri, zekalarında herhangi bir sorun olmamasına rağmen okulda gösterdikleri başarının beklenenin altında olmasıdır. Özellikle okuma, okuduğunu anlama, yazılı anlatım alanlarında zorlanırlar. Bunun yanı sıra; gelişimsel başka sorunları da vardır, örneğin dikkat süreleri kısadır, sağ-sol-yukarı-aşağı-alt-üst gibi kavramları karıştırırlar. Haftanın günlerini, ayların isimlerini sırayla söyleyemezler,saat okuyamazlar, tahtaya yazılanları defterlerine kopyalayamazlar, top atıp tutma, ayakkabı bağlama, makas kullanma gibi el becerilerini gerektiren işlerde yaşıtlarına göre daha becerisizdirler. Bütün bunlara bağlı olarak sosyal ve duygusal alanlarda da desteklenmeye ihtiyaç duyarlar, çünkü kendilerini başarısız , hiçbir işi doğru dürüst yapamayan kişiler olarak algılarlar, özgüvenleri düşüktür, arkadaşları tarafından sevilmediklerini hissederler. Bu çocukların en önemli özellikleri ;okuma,yazma veya aritmetik gibi konuları yaşıtlarının öğrendikleri yöntemle değil, daha farklı ve özel yöntemlerle öğrenmeye ihtiyaç duymalarıdır.

Öğrenme Bozukluğu Nedir?
Öğrenme bozukluğu bireyin bir ya da birden fazla temel psikolojik süreçlerini etkileyen ve okuma,yazma,aritmetik ,okuduğunu anlama,yazılı ve sözel ifade gibi alanlarda zorluk çekmesine neden olan nörolojik bir bozukluktur. Öğrenme bozukluğu olan bireylerin zeka düzeyleri normal veya normalin üzerindedir ve öğrenmedeki zorluklarının görme veya işitme duyularındaki sorunlarla ya da duygusal sorunlarla bir ilgisi yoktur.
Öğrenme bozukluğu olan bireyler kendilerine özgüdürler ve her biri diğerinden farklı özellikler gösterir ,bir başka deyişle; bireyin yaşamakta olduğu güçlüklerin hangi alanlarda olduğu ve derecesi bireye göre değişiklikler gösterir.
Öğrenme bozukluğu olan bir çocuk bir alanda zorluk çekerken bir başka alanda yaşıtları ile benzer ya da daha iyi performans gösterebilir. Örneğin okuma alanında sınıfının çok gerisinde olan bir çocuk , fen veya matematik alanında sınıfın en iyilerinden biri olabilir. Bu durum anne-baba ve öğretmenlerin kafalarını karıştırabilir, çocuğa nasıl yaklaşacaklarını bilemezler. Çünkü; bir alanda başarılı olan bir çocuğun diğer alanda başarı gösterememesinin nedenini çocuğun “tembelliği, şımarıklığı” olarak algılayabilir ve çocuğa gereksiz yere yüklenebilirler. Ailelerin ve öğretmenlerin bu durumun çocuğun kişilik özelliklerine değil öğrenme bozukluğuna bağlı bir durum olduğunu kabul etmeleri ve çocuğa gereksiz yere baskı yapmamaları çok önemlidir.

Öğrenme Bozukluğunun Alt Grupları Var mıdır?
Öğrenme Bozukluğu tek bir bozukluğu değil birden fazla bozukluğu tanımlayan genel bir terimdir. Bu bozukluklar, Öğrenme Bozukluğu şemsiyesi altında değerlendirilirler ve her biri bireyin spesifik bir alanda zorluk çektiğini ifade etmektedir.

  • Disleksi: (Okuma Bozukluğu)Okuma ile ilgili zorluklar
  • Disgrafi: (Yazma Bozukluğu)Yazı yazma ve yazılı anlatım ile ilgili zorluklar
  • Diskalkuli (Aritmetik Bozukluk) Aritmetik işlemleri ve sayılarla ilgili zorluklar
  • Dispraksi: Motor koordinasyon bozukluğu
  • Afasi/disfasi: Dil ve dilin kullanımı ile ilgili zorluklar


Bazı bireyler sadece bir alanda zorluk çekerken, bazıları birden fazla alanda zorluk çekebilir. Örneğin bir çocuk hem okuma, hem yazma hem de aritmetik alanlarında zorluk çekerken bir diğeri sadece aritmetik alanında zorluk çekebilir.

Öğrenme Bozukluğunun Nedenleri Nelerdir?
Öğrenme bozukluğu, okul çağı çocuklarının yaklaşık %8-10’unda görülen “nörolojik” bir durumdur. Öğrenme bozukluğunun ortaya çıkmasının tek bir nedeni yoktur. Annenin hamileliği sırasında yetersiz beslenmesi, geçirdiği enfeksiyonlar, ilaç kullanması, doğum sırasında yaşanan komplikasyonlar ve kalıtsal özellikler (ailelerde öğrenme bozukluğu olan başka kişilerin de olması) gibi etmenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Zeka geriliği, işitme-görme kusurları, uyaran eksikliği, duygusal sorunlar Öğrenme Bozukluğu’nun nedenleri değildir.

Anne-babaların ve öğretmenlerin bilmesi gereken, öğrenme bozukluğu olan bir çocuğun okuma, yazma veya aritmetiği yapamamasının nedeni zekasının düşük olması, tembelliği,haylazlığı ya da istememesi,gayret göstermemesi değildir. Çocuğun doğuştan getirdiği ve elinde olmayan nedenler bu durumu yaratmaktadır.

Öğrenme Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Öğrenme bozukluğunun belirtileri çocuğun yaşına göre değişiklikler gösterebilir. Bu nedenle okul öncesi , ilköğretimin ilk yılları ve ilköğretimin son yılları/ lise çağındaki çocuk ve gençlerde belirtiler ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Okul öncesi dönemdeki çocuklarda aşağıda belirtilen özellikler öğrenme bozukluğunun belirtileri olabilir:

  • Diğer çocuklardan daha geç konuşma
  • Bazı sözcükleri telaffuzda yaşıtlarına göre daha fazla zorluklar
  • Yeni sözcükleri öğrenmede yavaşlık
  • Konuşma sırasında uygun/doğru kelimeyi hatırlamada yavaşlık
  • Anaokuluna devam eden çocuklarda sayıları, renkleri,haftanın günlerini, alfabedeki harfleri öğrenmede zorluklar, kendi isimlerini tanımada ve ezbere yazmada zorluklar
  • İki yada üç basamaklı komutları hatırlamada ve takip etmede zorluk
  • Düğme açma-ilikleme, makas kullanma, kalem tutma gibi el becerilerinde zayıflık;
  • Dinledikleri masalları, hikayeleri doğru sırasında hatırlamada zorlanma
  • Sözcüklerin hangi sesle başladığını veya iki sözcüğün aynı mı yoksa farklı sesle mi başladığını fark etme gibi ses bilgisine ait becerilerde yavaşlık.
  • Dikkatle ilgili sorunlar
  • Bazı çocuklarda okul kurallarına uyum sağlamada zorluklar, dürtüsellik



Okula yeni başlayan çocuklarda ise ;

  • Harf ve ses arasındaki bağlantıyı fark etmeme
  • Yazılı sözcükleri öğrenme ve hatırlamada güçlük,
  • b-d-p-m-n gibi birbirine benzeyen harfleri karıştırma; örneğin “bere” yerine “dere” okuma
  • 6-9 gibi rakamları karıştırma,
  • Aritmetik işlem işaretlerini karıştırma örneğin + ve – işaretlerini
  • 4 temel işlemli problemleri çözmede zorluklar
  • Bazı sözcükleri tersten okuma örneğin “top” yerine “pot” gibi
  • Bazı harflerin yerlerini değiştirme örneğin; “okul” sözcüğünü “kolu” olarak okuma gibi
  • Okuma ve yazmada kelime /hece atlama veya ilave etme;
  • Kalemi farklı bir şekilde tutma ve yazı yazmada zorluk
  • Harfleri yazarken öğretilen şekilde değil de alışılmışın dışında bir şekilde yazma. Örneğin yukarıdan aşağı yazılması gereken bir harfi aşağıdan yukarıya doğru yazma
  • Sağ-sol-yukarı-aşağı-üst-alt gibi yön kavramlarını öğrenmede zorluk
  • Haftanın günleri, ayların isimleri,önce-sonra,dün-bugün-yarın gibi zaman kavramlarını öğrenmede zorluk
  • El becerisinde belirgin zayıflık; örneğin el yazısının okunmaması, ayakkabı bağlama, makas kullanmada beceriksizlik
  • Dikkat süresinin kısa olması
  • Ev ödevlerini hatırlamada zorluk
  • Organize olma, planlama, zamanı kullanmada zorluklar
  • sık sık eşyalarını kaybetme
  • Sözel ifadede zorluklar, örneğin konuşurken uygun sözcüğü hatırlayamama
  • Yazılı ifadede zorluklar gibi belirtiler öğrenme bozukluğunun habercisi olabilirler. İlköğretimin son yıllarında ve lise dönemindeki gençlerde ise aşağıdaki özellikler öğrenme bozukluğu ile ilgili olabilir:
  • Okul başarısızlığı
  • Sınıf düzeyine göre okumanın yavaş olması, ( örneğin 4. sınıfa giden bir çocuğun 2. sınıf düzeyinde okuyabilmesi gibi) okumada takılmalar, yanlış okuma
  • Okuduğunu anlama becerisinde zayıflık
  • Yazım hataları,imla hatalarının çokluğu
  • Yazılı ve okuma ile ilgili ödevleri yapmaktan kaçınma
  • Özet çıkartma ve konu başlıklarını belirlemede zorluklar
  • Açık uçlu soruların olduğu klasik sınavlarda başarının düşmesi
  • Test sınavlarında yanlış okumaya bağlı hataların yoğunluğu
  • Yabancı dil öğrenmede zorluklar
  • Zayıf hafıza (özellikle işitsel hafızada zayıflık)
  • Ödev tamamlama, proje hazırlama,grup çalışması gibi faaliyetlerde zorluklar
  • Sorumluluklarını yerine getirmede zorluklar
  • Detayları atlama ya da tam tersi detaylara takılıp bütünü görememe
  • Sözcük dağarcığının sınıf düzeyine göre düşük olması
  • Kitap /gazete/dergi okuma alışkanlığının gelişmemesi
  • Planlama,organizasyon,zamanı kullanma gibi becerilerinin zayıf olması
  • Olumsuz benlik algısı, düşük özgüven



Aileler ve Eğitimciler ne yapabilirler?
“Sorunun erken farkına varılması ve erken müdahele, öğrenme bozukluğu ile ilgili sorunların çözülebilmesi için çok önemlidir!”

Öğrenme bozukluğu yaşam boyu süren bir durumdur ancak kişinin bu bozukluktan dolayı yaşadığı güçlüklerin niteliği zaman içerisinde yaşa göre farklılıklar gösterir. Çocuğun yaşı ilerledikçe sorunlarının üstesinden gelebilmesi; ailenin ve okulun doğru yaklaşımı ile yakından ilgilidir. Öğrenme bozuklu olan .çocukların sorunları ne kadar ağır olursa olsun, önemli olan ailelerin ve eğitimcilerin sorunun varlığını kabul edip çözüme yönelmesidir.Öğrenme bozukluğuna bağlı olarak okulda sorunlar yaşayan çocukların aileleri doğal olarak diğer ailelerin uğraşmadıkları sorunlarla uzun yıllar boğuşmak durumunda kalırlar. Bu durum ailelerin kendilerini sabırsız, kızgın ve çaresiz hissetmelerine neden olabilir. Bundan dolayı çocuklarını,kendilerini ya da öğretmenleri ve okulu suçlayabilirler. Çocuklarının yaşamakta olduğu zorlukların aslında bir bozukluktan kaynaklandığını, bu durumun hiç kimsenin suçu olmadığını kabul etmeleri çok güçtür. Her şeyden önce anne ve babanın bu durumu kabul etmeleri, çocuklarının olumlu yönlerini fark etmeleri ve onlara nasıl yardımcı olabileceklerinin yollarını öğrenmeleri gerekmektedir. Öğrenme bozukluğu olan bir çocuğa yardımcı olmak anne ve babanın tek başına altından kalkabileceği bir durum değildir. Bu nedenle bu özellikleri taşıyan çocukların ailelerinin vakit geçirmeden bir uzmana başvurmaları ve destek almaları önemlidir. Sorunların erken fark edilmesi, tanının erken konması ve hemen ardından eğitime başlanması sorunlar çok fazla büyümeden üstesinden gelinebilmesi açısından çok önemli bir adımdır.

Öğrenme Bozukluğu şüphesi ile uzmana götürülen çocuk, dikkatli ve detaylı bir değerlendirmeye alınmalıdır. Bu değerlendirmenin sonucunda çocuğun zorluklarının hangi alanlarda yoğunlaştığı belirlenir ve zorluk alanlarının niteliğine göre özel bir “eğitim programı” hazırlanır. Bu programın uygulanmasında uzman-aile ve okul işbirliği yaparak birlikte çalışmalıdır.

Tanı konduktan ve eğitim programı belirlendikten sonra aileye çok iş düşmektedir.

Aileler Neler Yapabilir?
Eğer öğrenme güçlüğü yaşayan bir çocuğun annesi ve babası iseniz aşağıdaki öneriler işinize yarayabilir. “Aldığı sonuca değil gösterdiği çaba ve gayrete değer verdiğinizi gösterin” Her şeyden önce ailenin çocuklarının olumlu yönlerini fark etmeleri ve pekiştirmeleri, çocuklarının gayretlerini ödüllendirmeleri gerekmektedir. Öğrenme bozukluğu olan çocuklar çoğunlukla çok gayret gösterdikleri halde okulda diğer arkadaşları kadar başarılı olamayabilirler. Bu gibi durumlarda ailenin çocuğun aldığı nota değil gösterdiği çabaya önem vermeleri, çocuğun pes etmemesi ve kendine olan güvenini kaybetmemesi açısından çok önemlidir.

“Çocuğunuza uygun bir çalışma ortamı sağlayın!”
Öğrenme bozukluğu olan çocukların büyük bir kısmı aynı zamanda dikkat ile ilgili sorunlar yaşarlar. Bu nedenle çocuğunuzun ders çalıştığı/ödev yaptığı ortamın özellikleri çok önemlidir. Çocuğunuzun çalışma ortamı ;

  • Sessiz
  • Dikkat çeken nesnelerin olmadığı
  • Televizyon, telefon ve bilgisayardan uzak bir yer olmalıdır.



Çocuğunuzun çalışma saatlerini daha verimli bir hale getirin!

  • Masada ve sandalyeye oturarak çalışmasını sağlayın.
  • Çalışma mekanını sık sık değiştirmesine izin vermeyin. Mutfakta, salonda ,halının üstünde yatarak çalışmak dikkati dağıtır.
  • Birlikte çalışma programı yapın, dinlenmeye, oyuna vakit ayırın. Çalışma saatlerini çocuğun dikkat süresine göre bölün ve arada 5er dakikalık molalar verin. Mola sırasında çocuğunuzun televizyon izlemesini ya da bilgisayar ile oynamasına engel olun.
  • Günlük program hazırlarken oyun ve eğlenceye ayrılan süreyi ödev ve çalışma süresinin arkasına koyun. Önce ödevlerini tamamlamasını sonra oyun oynamasına çalışın. Tersini yaptığınız takdirde, çocuğunuz doğal olarak oyunu bırakıp derse başlama konusunda isteksiz olacak ve dikkatini yeteri kadar toplamada güçlük çekecektir.
  • Çalışırken saat kullanması için teşvik edin, zamanını doğru kullandığında ödüllendirin.
  • Okuldan eve geldiğinde ödevi olup olmadığını sormak yerine okulda o gün neler öğrendiğini ve ödevlerinin neler olduğunu sorun. Sadece “ödevin var mı?” diye sorduğunuzda “yok” cevabı alabilirsiniz.
  • Ödevlerini bitirdikten sonra birlikte gözden geçirerek ödevin sizin için önemli olduğunu gösterin.



Çocuğunuzun okumasını geliştirmek için neler yapabilirsiniz?

  • Çocuğunuzun ilgisini çeken , bol resimli , büyük ve koyu harflerle yazılı kitaplar seçin. Seçtiğiniz kitabın onun yaş ve sınıf düzeyinin altında olması yararlı olabilir. Kolay bir kitabı okuyup bitirebilmesi kendine olan güvenini arttırır.
  • Hergün mutlaka sesli okuma yapmasını isteyin. Bunun için bir ödül tablosu oluşturabilir ve okuma yaptığında değerli olmayan ancak onun hoşuna gidebilecek sembolik ödüller (defterine yapıştıracağı stikerlar, minik arabalar, şeker,balon vb.) ile gayretini ödüllendirebilirsiniz.
  • Sesli okuma yapmasını destekleyin. Aynı kitabı,şiiri ya da kısa bir öyküyü defalarca sesli olarak okusun. Her okuyuşunda daha akıcı okuyabildiğini görmek okumadan keyif almasını sağlayacaktır.
  • Birlikte sesli okuma yapın, siz okurken o size katılsın,aynı parçayı iyice akıcı bir şekilde okuyuncaya kadar birlikte tekrarlayın. Bu egzersiz okuma hızını arttırmak için iyi bir yoldur.
  • Harf-ses farkındalığını arttırabilmek için; sözcüklerin hangi sesle başladıklarını bulma, aynı sesle başlayan sözcükler bulma, farklı sesle başlayan sözcükler bulma , biten sesle başlayan yeni sözcük bulma gibi oyunlar oynayın.
  • Kart oyunları: Öğrenmeyi oyun haline getirin! 1. Çeşitli sözcükleri kartonlara yazın, bunları karıştırıp ters çevirin , sonra bir tanesini çekmesini ve çektiği sözcüğü okumasını isteyin. 2. Sırası karışmış sözcükleri sıraya koyarak anlamlı cümleler oluşturmasını isteyin. 3. Sözcüklerin arasına renk,hayvan,bitki,taşıt,giysi isimleri koyun, bunları gruplandırmasını isteyin; örneğin taşıtları bir yere, hayvanları başka bir yere gibi. 4. Çeşitli heceleri, harfleri kartonlara yazın, bunları karışık olarak yere ya da masaya dökün. En çok anlamlı sözcük yazabilen oyunu kazansın.Bu oyuna ailenin diğer üyelerini de katabilir ekip halinde yarışabilirsiniz. 5. Çift halinde sözcüklerin olduğu kartlarla eşini bulma oyunu, hafıza oyunu (memory) gibi oyunlar üretebilirsiniz. 6. Birbirine benzeyen sözcüklerle (örneğin bere-dere veya bebe-dede gibi) eşini bulma, farklı olanı bulma oyunu oynayabilirsiz. Bu oyunda özellikle çocuğunuzun karıştırdığı harfleri kullanabilirsiniz. Çocuğunuzun yazı yazma becerisini geliştirmek için neler yapabilirsiniz?
  • Yumuşak uçlu kalem kullanın.
  • Çok fazla ve hızlı yazmak yerine az ama güzel yazması için teşvik edin.
  • Mutlaka çizgili defter,mümkünse “güzel yazı” defteri kullanın. Eğer kelimeleri bitişik yazıyorsa, sözcükler birbirine giriyorsa defterini kurşun kalemle dikine 3-4 parçaya bölün. Her bölüme bir sözcük yazmasını isteyin.
  • Yazım hatalarını azaltmak için dikte çalışması yapın. Siz basit bir cümle söyleyin ve onun yazmasını isteyin. Daha sonra kendi yanlışını bulmasını ve düzeltmesini isteyin. Bulduğu her yanlış için puan kazansın. Daha sonra topladığı puanlarla ödül alsın.
  • Öğretmencilik oynayın.Bunun için ayaklı yazı tahtası kullanabilirsiniz. Önce o öğretmen olsun size bir cümle yazdırsın. Bilerek yanlış yazın ve yanlışınızı bulmasını sağlayın. Sonra siz öğretmen olun ve onun yanlışlarını bulun.